Cizre Otelleri

Cizre Gezi Rehberi

Dicle nehrinin etrafında kıvrılmasıyla ada görünümünü kazanıp ada anlamına gelen Cezire, günümüzde ufak bir değişimle Cizre adıyla anılmakta. Yerleşimin M.Ö 2000'li yıllarda başlamış olduğu Cizre ilçesi Babil, Asur, Med, Pers, Selevkos, Sasani ve Arap medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. İslamiyetin yayılmaya başlamasından sonra ise Emeviler ve Abbasiler bölgede hüküm sürmüştür. Büyük Selçuklu Devleti'nin hakimiyetine 1096 yılında girmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun doğuya doğru genişlemesi sonucunda da 1627 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ayrıca Kurtuluş Savaşı sırasında Fransızlara karşı büyük direniş göstermiştir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü tarihi ile günümüzde pek çok tarihi esere rastlanan ve mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biri olan Cizre, Şırnak il merkezine 46 kilometre mesafede bulunmakta. Ayrıca Hz. Nuh’un gemisinin tufandan sonra Cudi dağında olduğu rivayet edilmekte ve Hz. Nuh’un türbesi de Cizre ilçesinde bulunmakta ve birçok turisti buraya çekmekte. 

Cizre'ye Ulaşım

Suriye ile sınır komşusu olan Cizre'nin batısında İdil, doğusunda Silopi, kuzeyinde Şırnak merkezi ve Eruh ilçeleri bulunmakta. Cizre'ye havayolu veya karayolu ile kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüs ile başta büyük şehirler olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinden Şırnak'a otobüs seferleri bulunmakta, bazı illerden de aktarmalı olarak ulaşım sağlanmaktadır. Şahsi araçla da düzgün karayolları ile ulaşım sağlamak mümkün, İstanbul - Cizre arası 11607 kilometre, Ankara - Cizre arası 1159 kilometredir.

Dilerseniz havayolunu tercih ederek kısa sürede ve konforlu bir yolculuğun ardından Şırnak'ın İdil ilçesinde bulunan Şerafettin Elçi Havaalanına iniş yapabilirsiniz. Ardından otobüs ve minibüslerle Cizre'ye ulaşım sağlamak mümkün. Şırnak merkeze 46 kilometre mesafede bulunan Cizre'de şehir içi ulaşım dolmuş minibüs ve taksilerle sağlanmakta. 

Cizre Kalesi

M.Ö. 4000 yılında Gudiler tarafından Nuh tufanından etkilenilerek gemi görüntüsünde, 360 odalı ve üç katlı yapılmış olan Cizre Kalesi, Kalıntılardan Roma ve Bizans döneminden itibaren yapım süreci takip edilebilen kale, Musul Atabekleri ve Cizre Beyleri döneminde aldığı şekliyle günümüze gelebilmiştir. Cizre'ye bağlı Çağlayan Köyü'nde, Dicle Nehri kenarında kurulmuş olan kale, dış ve iç olmak üzere iki bölümden oluşmakta. Asurlular, Babiller ve Abbasiler döneminde restore edilmiş ve içinde medrese, hamam, zindan, mahkeme gibi bölümler bulundurmaktadır.

Mem-u Zin Türbesi

Cizre Beyi Emir Zeynuddin döneminde Hicri 854 (1450-1451) yılında meydana gelen Zin ile Mem'in aşk hikayesi mezarda son bulup ilahi aşka dönüşmüştür. Cizre Dağkapı Mahallesini mezarlığa bağlayan Cizre Surunun üzerinde kurulu Mem-u Zin Türbesi'nin içinde yerli halkın anlattığı hikayede geçen Mem, Zin ve Bekir'in mezarı bulunmakta. Medresenin idare odalarının altındaki bodrumda bulunan, taşları arasında eritilmiş kurşunun harç yapılarak döküldüğü zindanın üst kısmı kubbe şeklindedir.

Kırmızı Medrese

Dağkapı Mahallesinin Şah Mahallesi ile kesiştiği noktada bulunan ve sur kalıntılarının üzerine inşa edilen Kırmızı Medrese, adını Cizre'ye özgü yapımında kullanılan kırmızı tuğlalardan almaktadır. 16. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmekte olan yapının güney cephesinde mescit, meşhur müfessir, yazar ve şair Şeyh Ahmed El-Cezeri'nin türbesi ve Cizre emirlerine ait aile mezarlığı bulunmaktadır. İç Avlulu medresede dershaneler, yemekhane ve öğretmen lojmanları kalıntıları da mevcuttur. 

Cizre Ulu Cami ve Ejder Desenli Kapı Tokmağı

Cizre şehir merkezinde, Dağkapı Mahallesinde bulunan eser, farklı zamanlarda yapılan ilave ve onarımlarla günümüze gelebilmiştir. Yapının üzerindeki 8 adet kitabe bulunmaktadır. Bu kitabelere göre, caminin Musul Atabekleri döneminde inşa edildiği, 1203 ve 1284 yıllarında ise tamir edildiği anlaşılmaktadır. En son onarım 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılmıştır. Bugün İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinde bulunan ve 13. yüzyılda Ebul-İz tarafından yaptırılan iki ejder ve ortalarında aslan başı figürlerinin olduğu bir metal kapısı yapının özelliğini arttıran unsurların başında gelmektedir. Diğeri ise çalınarak yurt dışına kaçırılmıştır ve Kopenhag David Samling Müzesi'nde sergilenmektedir. Kilise olarak inşa edilen tarihi yapı, İslamiyet’in Şırnak Cizre'de kabul edilmesinden sonra 639 yılında cami olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Hz. Nuh Türbesi ve Nuh Camii

Tufan olayından bu yana insanlığın ikinci babası olan Nuh Peygamber'in de türbesinin bulunduğu Nuh Camisi, ikinci kısımları yıkıldığından restorasyon çalışmalarıyla günümüzde farklı bir görünümdedir. Nuh tufanında gemisinin Cudi dağına geldiği rivayet edilen Nuh Peygamber, Cizre'de yaşamış ve vefatından sonra Dağkapı Mahallesinde gömülmüştür ve bu alan daha sonra havraya, sonra kiliseye ve 639 yılında da camiye çevrilmiştir. Caminin güney kısmında ve bodrum katında bulunan hz. Nuh Türbesi, dünyanın en eski türbelerinden biridir.

Cizre Yöresel Ürünleri

Şırnak il merkezinde ve ilçe merkezlerinde yöresel ürün satın alabileceğiniz pek çok dükkan bulunmakta. Köklü bir tarihi geçmişi olan, köylerde ve göçebe çadırlarında, klasik kilim tezgahlarında elle dokuma sonucu üretilen Şırnak kilimleri, eskiden bayanların çok amaçlı bebek yiyecek ve benzeri eşyaları sırtlarında taşımak için kullandığı bir çanta türü olan parzun, yörede genellikle at ve motosiklet üzerinde eşya koymaya ve taşımaya yarayan ve iki tarafa sarkan bir çanta türü olan at heybesi, üretiminin baştan sona yöreye ait olmasıyla ilgi gören şal-şapik kumaşından yapılan giysiler, yine yörede dokunan ipek halısı, yöreye özgü takı çeşitleri olarak hızma, berguher (Küpe tipi), saç kahküllerine serkezi, halhal, gerdanlık ve altın kemer satın alabilirsiniz. Bunların dışında Cizre'de satın alabileceğiniz yün çoraplar da kendine has renk, motif ve özelliklere sahiptir. 

Cizre Mutfağı

Asurlar, Babiller, Araplar, Medler, Selçuklular, Osmanlılar gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Cizre, farklı kültürlerin etkisiyle oluşmuş zengin mutfağı sayesinde ziyaretçilerine eşsiz tatlar sunmakta. Cizre, Botan Beyi`nin 597 yıl hüküm sürdüğü bir yer, ayrıca Babil ve Gudi İmparatorluğunun en büyük şehir merkezlerinden biri olması sebebiyle de yemek kültürü yönünden zengindir. Sebze yemeğinden et yemeğine, salata çeşitlerinden tatlılarına kadar Şırnak'ın ilçesi Cizre, bulunduğu coğrafyanın etkisiyle de kendini diğer şehirlerden ayırmaktadır. Şırnak denince akla ilk gelen yöresel lezzetler göze ve mideye hitap eden sunumuyla perde pilavı, hindi kıyma ile yapılan lezzet harmanı Cizre aşı, ayran ve dövmenin ateşe bırakılmasıyla yapılan bir çeşit çorba olan meyre, suryaz otu ve kıymadan yapılan suryaz yemeği, dolma çeşitleri şımşipe, kipe, yarma üzerine kavurma parçaları dizilen serbidev olarak sayılabilir. 

Cizre Festivalleri

Cizre Kültür ve Sanat Günleri Festivali

Festivalde dil, kültür, sanat, ekoloji, eğitim ve siyaset konulu paneller, tiyatro gösterimleri, yöresel oyunlar, fotoğraf sergisi, dengbej divanları, yöresel kıyafet defilesi ve konserlerin yer aldığı zengin ve renkli bir program bulunmakta. Siz de yörenin kültürel zenginliğine tanık olabileceğiniz bu festivale katılım sağlamak için festival takvimini takip edip tatilinizi ayarlayabilirsiniz. 

Geleneksel Nergis Festivali

Festival kapsamında düzenlenen fotoğraf yarışması, yemek yarışması, halk oyunları gösterisi, yerel şarkıcı konserleri, resim, şiir ve kompozisyon yarışması ve yöreyi tanıtan birçok aktiviteler ile oldukça fazla katılım sağlanmakta.